12 Mayıs 2015 Salı

Google Glass İçin Sizin Nasıl Bir Fikriniz Olurdu?


dir Google’ın Gözlük şeklinde çıkaracağı cihazı ile ilgili haberleri okumaktayız. Hatta Twiter’da son zamanlarda #ifihadglass etiketiyle yaygınlaşmış bir yarışma sürdürüldü. Birçok teknoloji aşığı Google Glass sahibi olabilmek için en yaratıcı en uç fikirlerini #ifihadglass etiketiyle paylaştı.
Stanford doktora öğrencisi Andrej Karpathy Twitter‘ın uygulama programlama arayüzünü (API) kullanarak Google Glass’ı (Google’ın yeni ürettiği cihaz) deneyecek 4.000 kazananın listesini yapmaya çalıştı. Google hala Gözlüğü kazanan son isimleri açıklamadı.
Teknolojik gelişmeleri sıkı takip edenler bilirler, Big G geçtiğimiz hafta #ifihadglass etikenden satış kampanyası ile ilgili kazananlara sürekli bildirimler göndermekle meşguldü. İşin aslı kazananlar gerçekten de bedava birGoogle Glass sahibi olamayacak. Onun yerine 1.500 dolar ödeyerek Google’ ın ileri görüntü harikası gözlük sahiplerinden biri olacaklar. Bu büyük bir kumar gibi görünüyor. Google yaptığı yarışmada Glass cihazını yaymayı, bu fikri insanlar tarafından kabul edilir hale getirmeyi amaçladı. Çünkü bu teknoloji yeni olduğu kadar farklı ve belki de normal karşılanabilmesi için zamana ihtiyaç olabilirdi. Tüm bunları düşünen Google yarışmasıyla gerçekten de başarılı oldu.
Twitter’ın listesindeki başarılı adların aralarında ünlü isimlerde var. Mesela eski başkan Newt Gingrich “onu hayvanat bahçesinden müzelere götürüp hem hayvan resimlerini hem de fosilleri paylaşmak için kullanırdım” sözleriyle liste başlarında yerini almış. Elektronik şarkıcı ve söz yazarı Imogen Heap“ 3D müzik yapımında bana yardım etmesi için onu eldivenlerimle birleştirirdim” diyor.
Tahmin ettiğiniz gibi, kazanalar listesi spor aktivitelerini, sanatlarını, gösterilerini, müziklerini ve daha fazlasını çekmek isteyen göstericiler ile dolu. Aynı zamanda da birkaç tane de pazarlama tipi söz konusu. Mesela bu gelişmenin markaları ve pazarı nasıl değiştirdiğini öğrenip yazmayı vaat edenler gibi.
Ama daha da ilginci Gözlük için uygulama geliştirenlerden geliyor. Bu ayın ilk zamanlarında Google Gmail gibi birkaç Glass uygulamasını denedi. Sonuçta, iki seçenek var; diğer platformlarda henüz yapılmamış olan uygulamalarına bağlı olarak, Glass ya hızını alıp gidecek ya da ortadan kaybolacak.
Glass kazananlarının vaat ettiği bazı uygulamalardan bahsedelim. Şu an yapılan kayıtın ötesinde bir kayıt imkanı, birinci gözden yayın akışı ve Glass uygulamaları için temalar çoktan yapılıyor bile.
Eğitim, sağlık, ulaşılabilirlik, ve güvelik uygulamaları gibi fikirler önde gelenlerden. Yine de unutmamalıyız ki bu fikirler henüz Glass ile tanışmadan ortaya atıldı.
Oklar Google Glass’ın zenginleştirilmiş gerçekliğin (AR) yükseldiği bir teknoloji harikası olacağını gösteriyor.Hem hands-free bir cihaz hem de doğal bir görüntüye sahip. Şu anda piyasadaki akıllı telefon ve tabletlerde, zenginleştirilmiş gerçeklik (AR) küçük bir yutturmaca gibi kalıyor çünkü kullanıcılar iyi görebilmek için cihazları yukarı kaldırmak zorunda kalıyorlar. O şekilde durmaları ve cihazı kullanma süreleri limitlidir. Bir gözlük şeklinde olan Google Glass onlar gibi dezavantajlara sahip değil.
Ortaya atılmış fikirlerin bazıları aşağıda sıralı:
  • Glass ve Adroid’in ortak çalıştığı yeni bir alışveriş uygulaması.
  • Sevdiklerimle seyahat ederken iletişim kurabilmek için güzel bir uygulama yapardım.
  • Yayınlar için yenilikçi uygulamalar geliştirirdim.
  • Kullanıcılar için sağlık ve ilaçlar ile ilgili bir uygulama geliştirirdim.
  • İnsanlara karbon izlerinin ne kadar olduğunu gösteren bir uygulama yapardım.
  • Size hızınızı, mesafe ve kaloriyi gösteren bir kayak uygulaması yapardım.
  • Eğitim ile ilgili bir uygulama.
  • Alış-veriş yapanlar için bir uygulama yapardım.
  • Tekrar oynatılabilecek kayıtları kullanabileceğimiz ve neyin nerede olduğun bize hatırlamaya yarayan bir uygulama yapardım.

EN İYİ 5 SOSYAL MEDYA YÖNETİMİ

Sosyal medya” kavramıyla tanışalı çok uzun zaman olmasa da, bunu en iyi benimseyen milletlerden biriyiz şüphesiz ki. Hepimizin, bir çok sosyal platformda, belki de birden fazla hesabı mevcut. Bu konuda işler öyle bir boyuta geldi ki, gerek sosyal, gerekse profesyonel amaçla, sosyal medya hesaplarımızı yönetmek bile, başlı başına bir uğraş, bir sorun haline geldi. Hatta, belki de bir çoğumuzun, günlük hayatına bile müdahale eder duruma geldi. Ve ne şanslıyız ki, bizim gibi düşünen bir çok yazılımcı, bu durumun çözümünü farklı farklı programlar haline getirdiler ve bizlere sundular.  Gerek mobil, gerek masaüstü, gerekse internet tabanlı bu yazılımlardan, en beğendiklerimi ve faydalı bulduklarımı sizlerle paylaşmak, ve sosyal medyada marka yönetimi konusunda size katkıda bulunmak istedim. Sözü uzatmadan hemen başlayayım.

1) HootSuite

Bahsetmek istediğim programlardan ilki ve bana kalırsa en yararlılarından biri HootSuite.Peki nedir bu HootSuite? Aslına bakılırsa, sosyal medya yönetimi konusundaki en bilinen program olarak tanımlayabiliriz HootSuite‘i. Türkiye ‘de daha yeni yeni popüler olmaya başlasa da, özellikle Amerika ve Avrupa ‘da gerçekten oldukça büyük bir ilgi gören bu yazılımın işleyişinden biraz bahsedeyim. HootSuite ‘e, istediğiniz tüm sosyal profillerinizi senkronize edebiliyorsunuz. Yani, bir diğer deyişle, eş zamanlı olarak, birden çok sosyal medya profilinizi yönetebiliyorsunuz. Bu, hem zaman yönetimi açısından, hem de organize olmak açısından gerçekten büyük bir avantaj. Örneğin, bir paylaşımı tüm profillerinizde yapmak istiyorsanız, tek tek giriş yapmaktansa, HootSuite girerek, istediğiniz profilleri seçiyor ve eş zamanlı paylaşımlar yapabiliyorsunuz. HootSuite ‘in bir diğer güzel özelliği ise, zamanlanmış içerik atabilmeniz. Göndermek istediğiniz tweetlerinizi ya da profil postlarınızı, istediğiniz tarihe ve saate zamanlayabiliyorsunuz. Bu durum da, sosyal platformlarda zaman geçirmenizi ciddi boyutta azaltan ve zaman verimliliğinizi arttıran bir durum oluyor. Tüm bunların dışında, profesyonel kullanıma yönelik, daha pek çok farklı seçenek ve kolaylık sunan bu yazılımın, diğer özelliklerini de merak ediyorsanız, buradan incelemenizi öneririm.
Daha fazla vakit kaybetmeden hemen diğer uygulamaya geçelim.

2) Buffer

Şimdi bahsedeceğim uygulama ise, Buffer. Bu sistemi, Facebook, LinkedIn ya da Twitter hesaplarınızla senkronize edebiliyorsunuz. Buffer, konsept olarak Hootsuite’e benzese de, ufak tefek farklılıkları ve ilgi çekici arayüzü ile ön plana çıkıyor. Buffer’da da, aynı Hootsuite’te olduğu gibi, tweetlerinizi ya da postlarınızı zamanlama şansınız var. İstediğiniz zaman aralığını, tarih ve saat olarak belirleyebiliyorsunuz. Bir diğer deyişle, peşin bir zaman ayırarak, belki de 1 yıllık tweetlerinizi ya da postlarınızı bile ayarlayabiliyorsunuz. Daha çok, kurumsal ve profesyonel kullanıma hitap eden bu özellik, gerçekten de zaman yönetimi ve organize olma açısından oldukça yararlı görünüyor. Fakat, bunun haricinde, Buffer’ı benzer sistemlerden ayıran; dikkat çeken tarafı ise, size postlayabileceğiniz içerek seçenekleri sunması. Her ne kadar Türkçe destekli bir sistem olmasa da, İngilizce olan içerik önerilerinden tercihinizi yapıp, zamanlayarak ya da anında içeriği profillerinizde yayınlayabiliyorsunuz.
Buffer ‘ın sağladığı en güzel özelliklerden biri de, sistem aracılığıyla postladığınız ya da tweetlediğiniz içeriklerin analizlerini size sunuyor olması. Örneğin, tweetlediğiniz –ya da postladığınız- bir içeriğin, kaç kere tıklandığını, kaç retweet aldığını ya da paylaşıldığını, bu sistem aracılığıyla öğrenebilirsiniz.

 3) Seesmic

Sıra Seesmic ‘e geldi. Seesmic, hem web tabanlı, hem de mobil bir uygulama. Bu uygulama, daha çok twitter, facebook ve linkedin gibi sık kullanılan sosyal platformların hesaplarınının yönetiminde kullanılmakta. Bundan evvel tanıttığım diğer sistemlere oranla, kullanımı biraz daha zor ve görsel anlamda son kullanıcıya çok fazla hitap etmese de, diğer uygulamalardan farklı olarak, Windows ve Mac kullanıcıları için de, masaüstü uygulamaları bulunmakta. Ancak henüz bir Linux uygulaması geliştirmediklerini görüyoruz. Kullanım kolaylığı açısından dezavantajlı bir durumda olsa da, fonksiyonellik açısından gerek bireysel kullanıcıları, gerekse de sosyal medya ajanslarını tatmin edecek özelliklere sahip. Seesmic, tüm bunların yanında, aralarında Klout, Zendesk, Salesforce Chatter ‘ın da bulunduğu yaklaşık yüz civarında farklı üçüncü parti yazılıma entegre olarak çalışıyor.

4) TweetDeck

Şimdi de biraz TweetDeck’ten bahsedelim. TweetDeck de, diğer uygulamalara ziyade, sadece Twitter ve Facebook hesaplarının yönetimi üzerine tasarlanmış bir uygulama. Seesmic gibi, TweetDeck ‘in de Mac ve Windows için masaüstü sürümü mevcut. Fakat bir farkı daha var. O da Chrome tarayıcınızda da uygulama olarak yer alması. Tıpkı diğer sosyal medya yöneticisi araçlar gibi, TweetDeck’te de, eş zamanlı olarak, hesaplarınızdaki hareketleri kontrol edebiliyor, yazılarınızı zamanlayabiliyorsunuz. Bunun yanında, TweetDeck’e girdiğinizde, by Twitter yazısını da logosunda göreceksiniz. Bu yeni sayılabilecek ve fazlasıyla tepki çeken bir gelişme. TweetDeck’in Amerika’daki hızlı yükselişi, geçtiğimiz yaz döneminde Twitter’ın da ilgisini çekti ve 40 milyon dolar karşılığında satın alındı. Zaten, siteye üye olduğunuz zaman, Twitter ‘ın temasıyla çok sayıda benzerlik taşıdığını siz de farkedeceksiniz. Fakat işin en çok eleştirilen, ilginç yanı da şu: Twitter, kendi platformuna bağlanmak için tasarlanmış bir uygulama olan TweetDeck ‘i neden satın aldı? 40 milyon doları daha iyi bir şekilde harcayamaz mıydı? Bu sorular üzerine, sosyal medyada her ne kadar konuşulsa da, bunun doğru ya da yanlış bir yatırım olduğunu zaman gösterecek.

5) SpredFast

Yukarıda bahsettiğim platformlar, her ne kadar hem bireysel, hem de kurumsal anlamda hizmet verse de, şimdi bahsedeceğim platform, genel anlamıyla kurumsal şirketlere yönelik bir kullanıma sahip diyebiliriz. Son olarak da bu nedenle, SpredFast‘i anlatmak istiyorum. Eğer kurumsal bir çizgiye sahipseniz, bu çizgiyi, müşterilerinizin gözünde değerli ve sabit kılmak gerçekten oldukça önemli bir durum haline geliyor. Kataloglara bakıldığında, fiyat seviyesi olarak biraz yukarıda görünse de, SpredFast, özellikle şirketler ve tüzel yapılar için oldukça kaliteli sosyal medya yönetimi fırsatı sunuyor.
Diğer araçlarda da bahsettiğimiz, güncellemeleri ve içerikleri birleştirme yeteneğinin haricinde, bu uygulama kullanıcılarına sosyal medya kampanyalarını yönetip, kıyaslayabileceği bir benchmark özelliği sunuyor. Ayrıca bu kampanyaları, sektördeki diğer kampanya ve ürünlerle kıyaslayabilmenize olanak veren yönetim araçları da bulunmakta.
Analiz özelliği ise, bu hizmeti veren diğer platformlardan çokça farklılaşmış durumda. Bu özellik, paylaşılmış içerik sayısına, kampanyalara ulaşan son kullanıcı sayısına ve takipçi –izleyici- sayısına göre şekilleniyor. SpredFast, aynı zamanda, bit.ly linklerini de takip ederek, diğer sosyal medya bilgilerini toplamak açısından da önemli rol oynuyor. Tüm bu bahsedilenler, teoride karışık görünse de, SpredFast ‘in kullanıcı dostu arayüzü ve dökümantasyonu sayesinde, basit grafiklerle rahatça ifade ediliyor.
Sonuç olarak
Eğer kurumsal bir şirketseniz, ya da internetteki itibarınıza ve marka değerinize kıymet veren bir bireyseniz, uzun bir süreçten sonra, eleyerek en sona bıraktığım bu 5 platform, eminim ki oldukça işinize yarayacaktır. Gerek organize olmanız, gerekse kurumsal imajınızı kaliteli feedbackler aracılığıyla korumanız gibi avantajları sayesinde, kısa sürede vazgeçilmez kullanım alanlarınızdan biri haline geleceğini düşünüyorum. Hepsini deneyerek, size en uygun olanını seçmenizi öneririm.