“Amansız Sosyal Medya Hastalığı FOMO, Kullanıcıları Tehdit Ediyor!”

Evet, sosyal medya kullanımı yaygınlaştı ve her platform için milyonlarca kullanıcıdan bahsediyoruz. Evet, sosyal medya hayatımızın çok önemli bir parçası oldu. Evet, mobil cihazlarımızın ekranında parmağımızı kaydırmaktan keyif alıyoruz. Ve evet, bu platformlarda fazla vakit geçirmek doğru değil. Buraya kadar hemfikiriz; ancak…

Hadi itiraf edelim abartıdan, kargaşadan, kaostan, yangına körükle gitmekten, ortalığı velveleye vermekten hoşlanan bir toplumuz biz. Bu dürtülerimizi kontrol edemiyoruz. Yapıcı olmaktan çok yıkıcı olmayı, ayrışmayı, kutuplaşmayı seviyoruz. Sonuç olarak da “aklın yolu birdir” sözünün atalarımıza ait olduğuna inanmakta güçlük çekiyoruz. Nasıl çekmeyelim!

Geçtiğimiz günlerde TRT Haber sitesinde paylaşılan bir haberde, Profesör ve Yardımcı Doçent Doktor unvanlarına sahip iki kıymetli akademisyenimizin “FOMO”, yani Fear of Missing Out hastalığı hakkında yaptığı açıklamaları okuduk. Hayretler içinde okuduk, dehşete kapıldık. Meğer hepimiz ölümcül bir hastalığın pençesinde yaşam mücadelesi veriyormuşuz! Açıklamalar şöyle:

“Sosyal medyaya aşırı ilgi duyan kişilerin beyni, herhangi bir uyuşturucu madde almadığı halde, sanki almış gibi haz duyar ve bazı hormonlar salgılar. Biz buna ‘sanal uyuşturucu’ diyoruz.”

“Sosyal hedefleri ve amaçları olmayan gençler, FOMO’ya kurban gidebilirler. Bir süre sonra onlar sosyal medyayı değil, sosyal medya onları yönetmeye başlar.”

“Bu gene sahip kişiler FOMO konusunda daha da risk taşıyor. Bu gen, Türk milletinde de var. Örneğin Türkler yeni model telefonları ya da teknolojiyi satın almada dünyada ilk sırada yer alıyor. Biz, dünyada yeniliğe en çok ilgi duyan ve takip eden toplumlardan biriyiz. Bu durum bizim at üzerinde gelişen geçmişimizle ilgili. Gen havuzumuzda yenilik arayışı geni var.”

“FOMO çağın en büyük teknolojik hastalığı!”

“FOMO uyuşturucudan daha tehlikeli!”

Bu açıklamaları okuduğunuzda ne düşünüyorsunuz? Çok korktunuz ve sosyal medya kullanımını azaltmayı, hatta azaltarak bırakmayı düşünüyorsunuz değil mi? Gerçekçi olmak gerekirse, bu haber bizleri çok eğlendirdi ve yüzlerimizde tatlı bir tebessüm yarattı. Bunun için habere katkısı olan herkesi saygı ve sevgiyle selamlıyoruz.

Bu arada, aman dikkatli olun, siz de bu ölümcül hastalığın pençesine çoktan düşmüş olabilirsiniz. En yakın doktora görünüp tedavi olmanız gerekebilir. Bizden söylemesi. Sonra dijital ajansımız bizi uyarmadı demeyin.